
Meme kanseri, memeyi oluşturan süt bezleri ve meme başına uzanan süt kanallarını oluşturan hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla gelişen bir tümöral oluşumdur. Vücutta başka yerlere, başka organlara yayılabilme özelliğine sahiptir.
Meme kanseri ulaştığı yerde ana tümöre benzeyen ve kontrolsüz büyüyen kitleler oluşturabilirler. Bu yazımda meme kanseri nedir?, meme kanseri belirtileri nelerdir, tanısı nasıl yapılmaktadır ve meme kanseri tedavi yöntemleri konularından bahsedeceğim.
Tüm kansere bağlı ölümlerde meme kanseri 2. sırada yer alır. 2021 yılına kadar tüm dünyada en sık görülen kanser akciğer kanseri iken; 2021 yılında tüm dünyada en sık görülen kanser meme kanseri olmuştur. Görülme sıklığındaki artışa rağmen, gelişen tedavi seçenekleri ve meme kanserinde erken tanı sayesinde “ölüm oranında” giderek görülen azalma dikkat çekicidir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 2018 yılında dünyada yeni tanı konulan meme kanseri hasta sayısının 2 milyonu aştığı, meme kanserinden ölüm sayısının ise 627 bin olduğu belirtilmektedir.
Geliştirilen yeni tedavi yöntemleriyle, hastalığın ileri aşamalarında da yaşam süresi uzamakta ve yaşam kalitesi artmaktadır.
Yaşamı boyunca her 8 kadından birinde meme kanseri görülür.
Yaşam boyu risk, %25-30 menopoz (adet döngüsünün sona ermesi) öncesi (premenopozal) dönemdedir.
%70-75 menopoz sonrası (postmenopozal) dönemdedir.
Tüm meme kanserlerinin %99’ u kadınlarda görülür. Kadın cinsiyete sahip olmak ana risk faktörüdür.
Meme kanserlerinin %1’ i de erkeklerde görülür. Nadir olmasına rağmen erkeklerde de meme kanseri görülür ve tedavisi kadınlara göre değişkenlikler gösterir.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2018 yılı için ülkemizde kadınlarda meme kanseri sıklığı 45.6/100.000 kadardır. Batı Anadolu’ da meme kanseri sıklığı 50/100.000 ve Doğu Anadolu Bölgesi’ nde 20/100.000 olarak bildirilmektedir. Bölgeler arasındaki fark, yaşam tarzı değişikliği ile açıklanmaktadır. Sıklık Doğu Anadolu Bölgesi’nde daha düşük olmasına rağmen, meme kanserinin yakalanma evresi daha geçtir.
Meme kanseri sıklığının düşük olduğu bölgelerde, kadınların meme kanseri farkındalığının ve bilgi düzeyinin düşük olması, erken teşhis ve tarama programlarına erişimlerinin yetersiz olması, ölüm oranının ve geç saptanma oranlarının yüksek olmasını açıklamaktadır.
Meme kanseri olan hastanın memesinde, aşağıdaki belirtilerden biri veya bazen birkaçı birlikte bulunabilir;
Meme kanserli kadınların %70’ine yakınında ilk bulgu kitle varlığıdır. Meme kitlelerinin üçte birini kadınlar kendileri saptayarak doktora gelirler.
Memede kanser olan kitlenin özellikleri;
Tüm organ ve sistemlerin kanserlerinde olduğu gibi meme kanserinin de oluşmasında tek bir faktör yoktur.
Stres, çevresel faktörler, radyasyon, genetik özellikler, kimyasallara maruz kalma, beslenme alışkanlıkları, yüksek hormon maruziyeti, sigara ve alkol gibi pek çok faktör meme kanseri gelişiminde etkilidir. Bu faktörlerden bazıları tek başına meme kanserine yol açabileceği gibi, bezen birkaç faktör birlikte meme kanserinin sebebi olabilir.
Meme kanserinin tedavisinde erken tanı çok önemlidir. Meme kanseri tanısı;
Her kadın; Menarş (ilk adet görme) sonrası başlayarak, her ay kendi kendini muayene etmelidir. Ailede en erken meme kanseri çıkan kişinin meme kanseri olduğu yaştan 10 yıl önce doktor kontrolüne başlamak gereklidir. Meme cerrahı riskli kadını takip etmesi gereken kişidir.
30 yaşından sonra, her yıl doktor muayenesi (meme cerrahı tarafından) ve USG ile meme görüntülemesi yapılmalıdır. Gerekli durumlarda bunlara, mammografi, MRI vb ek görüntüleme yöntemleri eklenebilir.
40 yaşında her kadının izlemde temel olacak bir meme filmi (mammografisi) olmalıdır!
40 yaşından sonra; Her yıl doktor muayenesi, mammografi ve USG taraması, rutin olarak yapılmalıdır. (Gerekli durumlarda meme cerrahi ve radyolog önerisi ile daha sık) Gerekli durumlarda bunlara, tomosentez, MRI vb ek görüntüleme yöntemleri eklenebilir.
Meme kanseri ne kadar erken tanınırsa, tedavi başarısı o kadar yüksektir!

Meme kanserleri, tümör büyüklüğü, lenf bezine sıçrama durumu ve lenf bezinin yeri, vücutta yayılımına göre klasik olarak 5 evreye ayrılırlar.
Her meme kanseri evresi yukarıda saydığımız bu durumlara göre alt evrelere ayrılabilir.
Her meme kanseri evresinin alt evreleri (grupları da) de vardır. Meme kanserleri ayrıca biyolojik davranışlarına göre de sınıflanırlar. (Luminal A meme kanseri, Luminal B meme kanseri, üçlü negatif (triple negatif) meme kanseri).
Meme kanseri, yakalandığı evreye ve hücresel özelliklerine göre tedavisi mümkün bir hastalıktır. Meme kanserinin hücresel ve moleküler özelliklerine ve evresine göre yineleme, tekrar etme olasılığı olabilir. Her tip için risk ya da olasılık ayrıdır ve kişisel faktörlerle birlikte değerlendirilir. (aile hikayesi, genetik yatkınlık, memede bulunan risk artırıcı diğer lezyonlar v.b.)
Meme kanseri tedavisi Ankara muayenehanemizden randevu ve tedavi hakkında bilgi almak için; 0543 115 1010 bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Meme kanseri sistemik bir hastalık olduğu için, meme kanseri tedavisi de multidisipliner bir tedavidir. Meme kanseri tedavisine pek çok branştan doktor birlikte karar verir ve birlikte uygularlar. Temelde meme kanseri tedavisinin yöneticisi ve tedavi sıralamasına karar veren meme cerrahıdır.
Meme kanseri tedavi yöntemleri şunlardır;
gibi meme kanseri tedavi seçenekleri, tek başına veya birlikte çeşitli kombinasyonlarla meme kanseri tedavisinde uygulanır.
Meme kanseri tedavisinde cerrahi aslında tedavinin olmazsa olmaz parçasıdır. Memedeki tümörlü bölgenin ve yayılım bölgesinin (koltuk altı /aksilla lenf bezleri) cerrahi yöntemle mutlaka kontrol altına alınması gerekir.
Meme kanseri cerrahi tedavisinde;
Tabii ki bu ameliyat seçeneklerini; hastanın yaşı, hastanın alışkanlıkları (sigara vb),hastanın vücut yapısı (obezite vb),hastanın memesinin durumu (sarkık, büyük vb.),hastanın yandaş hastalıkları, (diyabet/şeker hastalığı, cilt hastalıkları vb) da etkiler ve değiştirir.
Meme kanserinde ameliyat tipi, tümöre ait tüm özellikler, hastaya, memesine ait özellikler ve hastanın istekleri ya da beklentileri birlikte değerlendirilerek kişiye özel bir cerrahi yöntemi belirlenir; yani meme kanseri tedavisi “kişiselleştirilir”.
Meme kanserinde cerrahi tedavi seçenekleri, temel olarak memenin tümünün alındığı (mastektomi) ya da meme kanseri olan bölgenin alındığı (meme koruyucu cerrahi) ameliyatlar olarak ikiye ayrılır. Bu ameliyatların olmazsa olmazı koltuk altı lenf bezlerinin de değerlendirilmesidir (bkz: “Meme Kanseri Ameliyatı” bölümümüzü inceleyebilirsiniz.
Meme Kanseri cerrahi tedavisinde memenin tümünün alındığı mastektomi ameliyatları da;
• Rekonstrüksiyonun mastektomiyle aynı seansta yapılması
• Rekonstrüksiyonun sonradan yapılması (geç rekonstrüksiyon)
• İki aşamalı rekonstrüksiyon (doku genişletici + implant)
• İmplantla (silikon protezle) meme rekonstrüksiyonu
• Otolog fleplerle (hastanın kendi vücut dokuları korunarak) rekonstrüksiyon gibi alt başlıklara ayrılabilir.
Tüm yöntemler teknik olarak farklıdır ve ileri düzeyde bilgi, tecrübe ve teknik beceri gerektirir.
Meme kanseri cerrahisi yapan hekimin, meme cerrahisi konusundaki tüm yöntemlerden haberdar olması, ayrıntıları ve komplikasyonları bilmesi, yönetmesi ve hastayı doğru yönlendirmesi son derece önemlidir.
Meme kanseri sistemik bir hastalıktır. O nedenle de tek bir yöntemle tedavisi mümkün değildir. Meme kanserinin;
göre, kanser hücresi/hücrelerini ortadan kaldırmak, baskılamak, azaltmak amacıyla kullanılan ilaç veya ilaç gruplarının meme kanseri hastasına uygulanmasına “kemoterapi” denir.
Yukarda bahsedilen kriterlerden de anlaşılacağı gibi, kişiye özel planlanır. Sayılan tüm bu özelliklere göre, ilaç kombinasyonları, kemoterapi kür sayısı, kemoterapi kür aralıkları değişkenlik gösterir. Bu tedaviyi yapan, planlayan, ilaçları seçen kişi “Medikal Onkoloji Uzmanı” dır.
Meme kanserinde kemoterapi (Meme Kanserinde İlaç Tedavisi) meme kanseri hastasının evresine, kanser tipine ve özelliklerine göre meme kanseri cerrahisi/ameliyatı öncesi (Neoadjuvant Kemoterapi) veya meme kanseri cerrahisi/ameliyatı sonrası (Adjuvant Kemoterapi) uygulanabilir.
Meme kanseri tedavisinde, meme cerrahı ve medikal onkoloji uzmanı işbirliği içinde olmalı ve hastayı birlikte takip etmelidirler.
Meme kanseri sistemik bir hastalık olduğu için tek bir yöntemle tedavi edilebilmesi mümkün değildir. Meme kanserinde;
Özel cihazlar ve yöntemler kullanılarak temelde elektronlar ya da X-ışınlarının radyasyon olarak, hastalıklı dokuya belli doz ve sürelerde verilmesine “radyoterapi” denir.
Radyoterapiye (genel geçer bazı kesin kurallar dışında) karar veren, ne dozda, ne kadar süre, hangi bölgelere uygulanacağına karar veren ve uygulayan kişi “Radyasyon Onkolojisi Uzmanı” dır. Bu tedavide kişiye göre planlanan, dozu, yöntemi, özellikleri ve süresi değişebilen bir tedavidir. Yani kişiye özel planlama yapılır.
Meme kanseri ışın/radyoterapi tedavisinde de, meme cerrahı ve radyasyon onkolojisi uzmanı işbirliği içinde olmalı ve hastayı birlikte takip etmelidirler.
Meme kanserinin tedavi süresi hastalığın yakalandığı evreye ve tipine/türüne göre değişiklik gösterir.
Meme kanserinde, meme kanseri ameliyatı gerekiyorsa kemoterapi (hücresel özelliklere göre süresi ve kür sayısı farklılıklar gösterir) gerekiyorsa radyoterapi (ışın tedavisi) (standart olarak 45 gün ancak tümör özelliklerine bağlı daha kısa olabilir) gerekiyorsa hormonoterapi (tümör hücrelerinin yüzeyinde bulunan hormonalar duyarlı kapı (reseptör) içeren tümörlerde 10 yıla varan ağızdan ilaç tedavileri mevcuttur) süreleri kişinin hastalığına bağlı değişiklik gösterir.
Aslında kişiselleştirilmiş tedavi uygulanabiliyor olması, meme kanserinin tedavi başarısını artırmaktadır. Meme kanserinin biyolojik alt tiplerinin özellikleri de meme kanseri tedavisinin şekline ve süresine, kür sayısına karar vermede etkilidir.
Hedefe yönelik meme kanseri tedavileri (akıllı ilaç olarak bilinen) meme kanser hücrelerinin özelliklerine göre meme kanseri tedavi süresini etkilerler.
Meme kanseri için, yaşam tarzı, kilo, sedanter hayat risk faktörleri arasındadır. Özellikle hormon reseptörü pozitif meme kanserlerinde, egzersizin hormon kapatıcı (antihormon tedaviler veya hormonoterapiler) tedavileri destekleyici ve etkisini artıcı etkileri çalışmalarla gösterilmiştir.
Egzersiz yağ metabolizmasını düzenler. Normalin üstünde kilonun meme kanserine olumsuz etkileri gösterilmiştir. Egzersiz kilo kontrolünde etkilidir. Yine egzersiz, vücutta oluşan çeşitli metabolitlerin yakılmasını, yıkılmasını sağlar. Kişiye, beyinden salgılanan çeşitli hormonlar ve mediatörler yardımıyla mutluluk verir, bu da psikolojik destek sağlar ve stresin yönetilmesine katkıda bulunur. Meme kanseri hastalarında mutlaka egzersiz (yürüyüş, yüzme, fiziksel aktiviteler vb. ) önerilir.
Egzersiz pekçok diğer faktörle birlikte meme kanseri riskini azaltmada yardımcıdır.
Bulaşıcı hastalıklarda etken genellikle bakteri, virüs, mantar veya parazit gibi organizmalardır. Meme kanseri ise, hücrenin çoğalmasını kontrol eden karmaşık mekanizmaların çeşitli nedenlerle (genetik etkenler, kimyasallar, hormonlar, radyasyon, stres vb…) bozulmasıyla oluşur. Meme kanseri etkilenen kişide oluşan bir hastalıktır. Meme kanseri bulaşıcı değildir.
Genetik geçişli veya kalıtsal meme kanserleri etken genetik bir bozukluk olduğu için kalıtsaldır. Yani meme kanseri olan kişinin kan bağı olan akrabalarında görülebilir. Meme kanseri kalıtılabilir. Yani genetik geçiş gösterebilir.
Tüm meme kanserlerinin %99’ u kadınlarda ortaya çıkar, %1 oranında erkekler de meme kanseri olur. Meme kanserinin biyolojik ve histopatolojik alt tip oranları kadınlarla erkekler arasında farklılık gösterir. Ancak erkeklerde de meme kanseri görülür. Erkeklerde meme kanseri tedavisi, meme kanserinin genel tedavi ilkeleri açısından farklılık göstermez. Yakalandığı evreye, meme kanserinin alt tipine göre tedavi uygulanır.
Tüm kanserler için radyasyon bir risk faktörüdür. Günümüzde kullanılan yüksek teknolojik cihazlarla radyasyon dozu son derece düşüktür. Meme için mamografi ile alınan radyasyon dozu, yapılacak bir uçak yolculuğu ile alınandan, günlük hayatta 2-3 ay sürede maruz kalınan radyasyondan azdır. Bir mamografide alınan doz, bir akciğer grafisinde alınan radyasyon dozu ile aynıdır. Bilgisayarlı tomografi gibi tetkiklerle karşılaştırıldığında ise 25 kat daha düşüktür.
Mamografini yararı ise çok yüksektir. Meme kanserini klinik olarak görülmeye başlamasından 2 yıl kadar önce tespit edebilir. Mamografi taramaları ile meme kanseri çok erken evrelerde yakalanır ve tedavi başarısı artar. Normal bir kişide 40 yaşında başlayarak her yıl mamografi taraması yapılmalı beklenen ömürden 5-10 yıl öncesine kadar sürdürülmelidir.
Erken evre meme kanserine yakalandım, yazınızda okuduğum kadarıyla kemoterapi alınmaya bilir yazıyordu, meme de 1.5 cm lik tümör alındı koltuk altında ve diğer organlarda temiz ama bana kemoterapi önerdiler, yaşım 38 lütfen bana yardım edin hocam lütfen
Geçmiş olsun. Meme kanserinin tedavisine sadece evresiyle değil tümörün biyolojik davranışıyla da karar veriyoruz.
Merhalar Hocam… Sol göğsümden meme koruyucu cerrahi ameliyat geçirdim… Sol koltuk altı leflerede bakıldı temiz çıktı…4 kür kemoterapi ve 20 gün Işın gördüm… Tedavim 26 Aralık 2023 ye bitti… O günden bu yana zaman zaman ağrı ve açıma oluyordu ama zamanla ağrılar artmaya ve sıklaşmaya başladı…Son 5 gündür hiç kesilmeden çok şiddetli ağrıyor… Dayanamadığım zaman ağrı kesici Alveres alıyorum ilacın etkisi geçince ağrı yine başlıyor… Kolumda şime yok kol hareketimde kısıtlanma yok… Koltuk altı uyuşukluğunda en ufak bir azalma olmadı… Bu çok şiddetli ağrılarımın sebebi ne olabilir… Lenflerde kopma olmuş olabilir mi?.. Teşekkür ediyorum… SAYGILARIMLA…
Geçmiş olsun. Tedavinizi üstlenen doktorlarla konuşmalı ve muayene olmalısınız.
Merhaba hocam. Göğsümde hareketsiz 2 cm büyüklüğünde düzensiz kitle olduğu söylendi ultrason çekiminde. Bir doktor biyopsi yaptırma kötü huyluysa sıçrar- diğer doktor biyopsi yapmak zorundayım dedi. Kafam o kadar karışık ki korkuyorum. Meme ucumda herhangi bir değişiklik yok. Kötü huylu olsa göğüs ucunda bulgular olmaz mıydı?
Geçmiş olsun. Meme kanserleri trucut biyopsi ile yayılmaz. Biyopsi yaptırma kötü huylu ise sıçrar diyen doktora gitmeyi bırakın. Her meme kanseri meme başında değişiklik yapmaz. Memenizde kanser olduğu bile belli değil. Tanınız yok sizin. Doktorunuzun önerisine uyun biyopsi yapılması gereken bir kitleniz varsa biyopsi yaptırın.
Meme kanseri teşhisi konuldu hocam bana ulaşmanizi istiyorum
Geçmiş olsun aradık ulaşamadık. Tel: 0543 115 10 10 numaralı telefondan randevu alabilirsiniz.
Eşimde meme kanseri şüphesi var
Geçmiş olsun. Mutlaka bir meme cerrahına muayene olarak şüphe ortadan kaldırılmalı. İyi huylu veya kanser olduğu kanıtlanmalı.
Hocam merhaba ben 24 yaşındayım kolumu kaldırdığım zaman sol mememde biraz çöküntü göğüs ucunda sızlama oluyor doktora gittim korkulacak bir şey olmadığını yine de bir ultrason çekilmem gerektiğini söyledi sizce bu çöküntünün sebebi ne olabilir emzirmeyi yeni bıraktım 1 buçuk ay falan oldu meme tam toparlanmadığı için falan çöküntüler olabilir mi yardımcı olur musunuz çok teşekkür ederim
Geçmiş olsun. tarif ettiğiniz önemli bir belirti mutlaka bir meme cerrahına muayene olmanızı öneririm.
Selam, Betul Bozkurt sizle biopsi sonuclarini paylaşsam, cevablandirmaniz mümkünmü. Ben azeriyim. Annem icin soruyurum sizə
Çok geçmiş olsun. Patolojinizi yorumlayamam, çünkü hastanızın kliniğini bilmiyorum. Klinik durumuna patolojisi uymuyorsa yapılacaklar değişir.
Kardeşime Kıbrıs'ta %90 meme kanseri teşhisi konuldu. Henüz biyopsi olmadı. Acele Türkiye'ye getirip teşhis ve tedavisinin yapılması gerekiyor. Ne yapabiliriz. Siz bakabilirmisiniz.
Çok geçmiş olsun. Gelirseniz hastanıza mutlaka gerekli tanı ve tedavi yöntemlerini uygulayabiliriz.